23 Nisan 2020 tarihinde MMO Ankara Şubesinin düzenlediği “Bakım Yönetimine Giriş” webinarı sırasında katılımcılara 10 soruluk bir anket yöneltildi. Toplam 96 katılımcının cevapladığı anket, bakım yönetim proseslerinden yedisini değerlendirmek üzere hazırlanmıştı. Anket sorularını aşağıda bulabilirsiniz:
BAKIM YÖNETİMİ ANKET SONUÇLARI
- Bakım parasının çoğunu hangi tesis / ekipman ve faaliyetin tükettiğini biliyor musunuz?
- Olması gereken (planlanan) bakım maliyetiyle gerçekleşen maliyeti karşılaştırabiliyor musunuz?
- Bakım ekibinin görevlerini yerine getirmek için uygun araç ve yöntemleri kullanıp kullanmadığını biliyor musunuz?
- Bakım ekibine ihtiyaç duydukları yerde ve zamanda doğru kalitede ve miktarda malzeme sağlıyor musunuz?
- Bakım sırasında gerekli SEÇ kurallarının takip edilip edilmediğinin farkında mısınız?
- Yeni tesislerin / ekipmanların tasarımı veya bir modifikasyon planlanması sırasında bakım uygulanabilirliği faktörleri değerlendiriliyor mu?
- Süpervizörlerinizin masada ve sahada ne kadar zaman geçirdiğinin farkında mısınız?
- Bakım Teknisyenlerinin zamanlarını nasıl geçirdiğinin farkında mısınız?
- Yedek parça deponuzun yıllık cirosunun mevcut fiyatına oranını biliyor musunuz?
- Etkin olarak verimliliği ölçebiliyor musunuz? Yaptığınız ölçümlerin ekibinizin üretkenliğine katkısı var mı?
ANKET SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Bakım Teknisyenlerinin iş yoğunluğu değişkendir. Ancak bakım ekibinizin hangi işe ne kadar zaman ayırdığı ve ne kadar yoğun çalıştıkları hem iş yükü planlaması için hem de personel ihtiyacının doğru tespit edilmesi için önemli bir kriterdir. Bakım ekibinin iş gücü yoğunluğu ve bu görevlerin dağılımı, bakım yükü ve kapasite planlaması için son derece değerli bir veridir.
Bakım ekibinin iş yoğunluğu takibi, aynı zamanda etkinlik ve verimliliğe de olumlu olarak etkileyecektir. Bununla beraber, ekibe bu takibin amacını doğru anlatmak ve dürüst çalışanların iş güvencelerini etkilemeyeceğini özellikle belirtmek önemlidir.
Bakım Teknisyenlerinin iş yoğunluğu değişkendir. Ancak bakım ekibinizin hangi işe ne kadar zaman ayırdığı ve ne kadar yoğun çalıştıkları hem iş yükü planlaması için hem de personel ihtiyacının doğru tespit edilmesi için önemli bir kriterdir. Bakım ekibinin iş gücü yoğunluğu ve bu görevlerin dağılımı, bakım yükü ve kapasite planlaması için son derece değerli bir veridir.
Bakım ekibinin iş yoğunluğu takibi, aynı zamanda etkinlik ve verimliliğe de olumlu olarak etkileyecektir. Bununla beraber, ekibe bu takibin amacını doğru anlatmak ve dürüst çalışanların iş güvencelerini etkilemeyeceğini özellikle belirtmek önemlidir.
Bakım desteği yönetimi, bakım sürecinin sağlıklı işlemesi için gerekli kaynakların yönetim tarafından sağlanmasını tarif eder. Kaynaklar arasında insan kaynakları, destek ekipmanı, malzemeler ve yedek parçalar, bakım tesisleri, dokümantasyon ve bilgiler ve bakım bilgi sistemleri (yazılımlar) bulunmaktadır.
Bakım destek kaynaklarının sağlanması kadar bu kaynakların ulaşılabilir olması ve lokasyonu da önemlidir. Bu destek bir dış hizmet olarak sağlanacaksa alt yüklenicinin de tesisin bakım destek sistemine entegre edilmesi ve gerekli şartları sağlayabilecek yetenekte olması önemlidir.
Doğru envanter yönetimi, sadece doğru malzemeyi ihtiyaç olunan zamanda temin etmeyi içermez. Bunu yaparken malzemelerin saklama koşullarından raf ömürlerine, kullanım ve bakım dokümanlarından garanti şartlarına ve stok maliyetlerine kadar bir çok parametreyi dengelemeyi gerektirir. Bu kadar kapsamlı bir iş ise genellikle son derece az personelle yapılmaya çalışılır.
Tecrübeli çalışanlar ve iyi tasarlanmış proseslerle bile, iyi kontrol edilen ve iyi yönetilen bir envanter olmadan, yüksek bakım maliyetlerine ve düşük üretkenliğe katkıda bulunacak verimsizlikler ve diğer potansiyel tuzaklar karşınıza çıkabilir.
Not: Ekonomik bir bakım deposunun yıllık turnover oranının 3-4 seviyesinde olması beklenir. Turnover oranı düştükçe stok maliyetleri artar, stoklama alanı daralır ve stokta malzeme kayıpları da artar. En can yakan maliyet kalemi ise, stoktaki ürünün kaybedilmesidir.
Ölçemediğimiz hiçbir şeyi yönetemeyiz. Kuruluşun hedefleri doğrultusunda seçilmiş özgün bakım hedeflerine ulaşmak için uygulanan faaliyetlerin ölçülmesi gereklidir. Bu sayede hedefe giden yolda alınan mesafe ölçülebildiği gibi, hedeften sapılan noktalar da zamanında tespit edilebilir. Performans ölçümü için kullanılan en güçlü araç ise özgün tasarlanmış Anahtar Performans Göstergeleri (KPI) belirlemektir.
Düzenli olarak takip edilen KPI’lar, taktik ve operasyonel seviyede alınacak kararları yönlendireceği gibi kapasite planlamasını ve bütçe yönetimini de etkinleştirmekte yardımcı olur. Önceden öngörülemeyen birçok gizli maliyet veya arıza eğilimi KPI’lar sayesinde süreç içinde gözlemlenerek sonuçları yıkıcı hale gelmeden zamanında kontrol altına alınabilir.
Bakım süreçlerinde karşılaşılan iş kazalarının neredeyse tamamı, tıpkı diğer zamanlarda da olduğu gibi, önlenebilir kazalardır. Bununla birlikte unutulmamalıdır ki yaralanma ve/veya ölümle sonuçlanan kazaların önemli bir bölümü bakım esnasında oluşmaktadır. Bakım süreçleri, çoğunlukla rutin faaliyetleri içermezler.
Bakım teknisyenleri, çoğunlukla başka kimsenin karşılaşmayacağı çalışma koşulları altında görev yapmak zorunda kalırlar. Çoğunlukla çok kısa bir zamanda ve baskı altında yapılan bakım faaliyetlerinde bu yeni koşullara uygun bir iş ve çevre güvenliği yaklaşımı belirlenmelidir.
Not: En büyük endüstriyel kazaların bazılarının yanlış, yetersiz veya eksik bakım uygulamalarından kaynaklandığını unutmamak gerekir.
Bir makine veya ekipmanın bakım yapılabilirliği, henüz dizayn aşamasında belirlenmiş kullanım ve bakım koşulları altında kolaylıkla istenilen performansı sağlamaya devam etmesi veya kolaylıkla istenilen performans seviyesine restore edilebilmesi yeteneğidir. Bakım yapılabilirlik, bakım lokasyonu, ulaşılabilirlik, bakım prosedür ve talimatları, gerekli bakım araç ve teçhizatlarıyla bunları kullanacak personelin beceri seviyesine kadar birçok parametreye bağlı olabilir.
Bakım yapılabilirlik, bir arıza duruşunun ne kadar süreceğini kayda değer oranda etkileyebilir. Diğer taraftan, garanti sonrası teknik servis hizmetleri ve yedek parça pazarının büyüklüğü düşünülürse, satın alma kararı veya yatırımın geri dönüşü (RoI) gibi önemli kararlar üzerinde birçok yan etkisi olan önemli bir yetenektir.
Bir cevap yazın